*

  • sadece bir tane türküden oluşma sanduka;
    (bkz: deli kızın türküsü)...
  • hani böyle saçma sapan alakasız boncuklarla dizilmiş boncuk kolyeler, alacalı bulacalı, janjanlı kıyafetler, abuk sabuk tokalar, sağından solundan püskül, sim, boncuk, hedehödö sarkan garip giyim malzemeleri ve aksesuarlar için kullanılan söz öbeğidir.
  • uzun uğraşlara rağmen evlenememiş bu sebepten ayarı kaçmış bünyenin 20 yıl içinde hazırladığı ve hazırlamakta ısrar ettiği çeyizin aldığı son durum
  • yıllar boyu evliliğe odaklanmış bir hatun kişi ve aile eşrafının, sözkonusu evlenememe süresi uzadıkça bokunu çıkardıkları birbirinin aynı veya birbirine çok benzer modellerden oluşan onyüzbinmilyon gereksiz hededen oluşan çeyizinden örnek alınarak üretilmiş bir deyim, söyleyiş.
  • -deli kızım, hah sen sen arkadaki, salyalı. söyle bakalım "deli kızın çeyizi" deyimi hangi durumu anlatmak için kullanılır?
    -bünyesinde çakal-kıpçak takımı, nevresim, oldresim, bilimum parça banyo lifi, mesela chp mualifi, legolas yeşillifi*, sonra dantel, entel, dikenli tel bulunduran çeyizdir. dikenli tel çamaşır sermak için. deli kelimesini "literal" olarak mı alıyoruz hocam, ya da belki pi'yi 3? pi'yi 3 aldık diyelim pipiyi kaç alıcaz?
    -ya delisin ya da deha ama..otur kızım, otur..
  • (bkz: huni)
  • ben işe başladığımda kıdemli uzman olarak çalışan özlükçü bir abi vardı. ben ona bağlı olarak çalışacaktım. yapılan işi o kadar teferruatlı yapıyordu ki 1 saatlik işi bitirmesi 3, bilemedin 4 saati buluyordu. her şeyin çıktısını alır, kaşeler, imzalar, dosyalardı. zamandan tasarruf etmek için her bokun kaşesini yaptırmıştı. iptal kaşesi, pdks işlendi kaşesi, kontrol edildi kaşesi, yıllık izin işlendi kaşesi, bok kaşesi, püsür kaşesi...

    bir gün bana sgk aylık bildirgesini gösteriyor. 500 kişilik tek işyerinin bildirgesine sabah 9 da başladık, öğleden sonra 4 e kadar zor bitti. sonradan tek başıma yapmaya başladığımda gördüm ki can çatlasa 2 - 3 saatlik bir süreç.

    şimdilerde benim sistemden excel raporu çekerek toplam 30 40 dakikada hesaplayıp kontrol ettiğim fazla mesaileri o; her bir personel için puantajının pdf çıktıklarını alır, önce hafta sonu günlerini ve akşam 9 çıkışlı günleri manuel kontrol ederek fosforlu kalemle çizer, daha sonra bunların mesaili olan günlerini kalın keçeli kalemle kenara yazar, ardından saatlerini toplardı. bu sırada masasının üstü o kadar çok dağınık olurdu ki.

    yine böyle bir günde masanın üstünü gören müdüre hanımın tepkisi: "ahmet yine sermiş deli kızın çeyizi gibi".
  • yazarın yazı tarzının değiştiğini, artık yazısındaki kelimelerin deli kızın çeyizi gibi olduğunu söyleyen bir paragrafta duyduğum deyim.

    paragraf içindeki anlamı kelimeleri dağınık kullanmakmış.
  • aklıma sebnem ferah'ın deli kızım uyan şarkısını getirmiştir.
hesabın var mı? giriş yap